Elime geçeceksin hiç şansın yok!


Kazık yedim,yine,yeni,yeniden..ortalarda o yüzden yoktum..çok fena oyuna geldim öyle böyle değil.

Bu herif kapıma ha geldi ha gelecek diyordum ya hani,nah geldi işte,gelmediği gibi beni fena oyuna getirdi yanındaki küçük kevaşeyle.

Olayları anlatayım hemen, adam  evime gelmeyi kabul etmedi ilk önce,çünkü benden akıllı gelirse olay çıkartırım,apartman ayaklanır biliyor adı gibi.

En sonunda bir yerde karşılaşacakmışız gibi yapacaktık aracılar öyle karar aldılar, bir buluşalım diyoruz,yok adam çindeymiş,yok bu cumartesi buluşalım diyoruz adam bakıyoruz polonyada, herif zannedersin sabancının torunu. Yani bir türlü buluşamadık kısmet olmadı, vardır bir hayır dedik,dilimizi götümüze soktuk oturduk. Oturduk dedik ya illaki birşeyler yapcaz, bende ne yaptım her erkeğin yiyeceği türden bir tane rus hatun profili oluşturdum facebooktan ne de olsa rus, ekler diye düşündüm gayet kendi halinde zavallı bir rus kızın fotoğraflarını çalarak,harekete geçtim,tabi salak gibi işlemleri başlattıktan birkaç gün sonra ekledim malı,tabiiki tuzağıma düştü. Herif nasıl bir abazaymış arkadaş ya, bu kızın ilişkisi yok durumunu beğenmeler, yok fotoğrafların altına yorumlar yapmalar, mesaj atmalar böyle bir şey yok abicim. Bir kere heriften bir kez daha nefret etmeme neden olacak hareketleri tamamlamış bulunmakta, böylece hiç şansı kalmadı piçin.

Tabi ben sadece bu gerzeği eklemekle kalmadım,eski sevgililerimin hepsini ekledim,hepsi kabul ettiler ama ne yazıkki en abazası bu herif çıktı anacım.

Günlerden bir gün, bu böyle bir dert bir keder,eklediği videolar yok efendim iletiler falan aha dedim yavrum beni özledi o yüzden böyle kederlendi, hasretinden kıvranıyor,hani bir türlü buluşamadık,konuşamadık ya pişman da hani ne yapsın acısıyla başbaşa vakit geçirsin diye bende haline üzülüyorum malın, bir yarım saat falan geçti neymiş derdi bir şey yazsa anlayacağım kendimi bellide etmek istemiyorum hani şüphelenmesin diye, bir baktım ki ilişki durumunu ilişkisi var yapmaz mı,ben hala olayı anlamaya çalışıyorum, karar verdi bak diyorum, elini ayağını çekti bu işlerden o yüzden böyle yapıyor,hani benlede buluşcak ya benim için yaptı bunu diye gereksiz üstüme alındım ve haliyle götüm kalktı derken arkadaş bir rus hatunla ilişkisi var yaptı.

Canıım ne demiştik benim için yaptı dimi nahh! O yanındaki küçük orospunun herşeyden haberi vardı abi beni oyuna getirdiler hemde fena halde, ama kendimi en azından üstlerine düşmedik diye avutuyorum çok fena action olacaktı hayatımda ama ben göte getirildim resmen.

Şöyle bir şey daha var o herif ayağıma kapanacak bak görürsünüz! Na buraya da yazdım!

Bu Benim İlk Mimimimimimim


Bende ne zaman mimlenicem acaba çok merak ediyorum bu nası bir şey falan derken canım ed hatun beni mimlemiş..

Gün içerisinde gerçekleşirse şok olacağın şey?

Şimdi biri beni arasa, dese ki “maskeli hanım garanti bankası hesabınıza 3 milyon tl yatırıldı” gitsem baksam hakkaten de 3 milyon tl , herhalde orda çökerim kaldırıma beni akşama kadar ordan kaldıramazdınız.


Gördüğün zaman eğer almazsan uyuyamam dediğin şey?

Bu kesin bir ayakabı olurdu, var benimde öyle ayakkabı manyaklığım, yatarken hayal kurduğum kafam da nereye gitsem giyerim acaba, hangi pantolonumla yakışır,var yaa Merve onu ayağımda görse kıskançlığından uykuları kaçar,intihar eder dediğim şeyler.

Ugruna diyetimi bozucagim sey

Çikolata olurdu,bitter olmasın yeterli, hee diyet meselesine girersek en kilolu olduğum zamanlar bile diyet yapmadım ben abi Pazartesi başlayıp aynı günün akşamı bozulan bir şeyi niye uygulayayım,ben sporumu yaparım her zaman,hiç şaşmadı bu zamana kadar hep spor hep spor.

Kendine en cok yakistirdigin renk?

Bu yeminle benim sabah uyandığımda ki psikolojime bağlı, siyahı severim,gri, pembe, lacivert severim bunlarla bir sorunum yok,sarı renkten nefret ederim. Portakallı şeyleri de sevmem,haa pardon bu renkle ilgiliydi niye söyledim bilmiyorum.

En sevdigim takim?

Şimdi sevgilim ed bunu kolye falan gibi takım diye değerlendirse de ben bir takım bilirim o da Fenerbahçe derim konuyu kapatırım.

Takintin?

Geçmişime takıntılıyım,bir de insanları çözmeye takıntılıyım,çözemediğim insan olmamalı, ben şu kız yalancı dedim mi mutlaka o kız yalancıdır,tanıyım ve ya tanımayım bu böyledir bak ben söyledim o kız yalancı abi kesin bak görürsünüz yalancı o yalancı yal..

Ben bu sarkiyi duyunca sakarim?

Bu sakarim şakarım mı acaba yada şakırım mı tam anlamadım, ben de bunu duyunca söylemeden duramadığınız şarkı diye algılayım o zaman..sözlerini bildiğim hangi şarkı olursa söylerim hiç sorun değil,bazen otobüste müzik dinlerken bile şimdi bağırarak söylesem bitince beni bütün otobüs alkışlasa diye hayal kurarım,bazen de emin olamadığım zamanlar da oluyor,mesela kendimi nasıl kaptırıyorsam şarkıya içimden lan acaba ben sesli söyledim mi gibilerinden tereddüt yaşadığım olmuştur.

Solunda ne var?

Kültablası, cep telefonum,kumanda, koltuk, biraz daha uzağımda İzmir’imin denizi var mis kokulu.

İntikam Zamanı


Heey beyler bayanlar intikam günü geldi çattı bu 4.5 ha geldi ha gelicek bu kapıya,her şeyi ayarladım.
Kısaca anlatayım ama yardımınıza ihtiyacım var.

Araya 2 kişi girerek iletişim sağlanıyor 4.5 tan konuşmadığım bir orospuya ondan en yakın arkadaşıma ordan da bana. Bu orospuya şöyle bir oyun oynadık gibi, sanki benim onun hala nişanlı olduğumu sanıyormuşum gibi, benim en yakın arkadaşım güya bana diyor ki “adam gibi biri çıkmadı karşımıza bu zamana kadar, 4.5 çıkıp gelse kapına ne yaparsın?” dedi bana, bende gülerek “adam nişanlı kızım ha evlendi ha evlenecek nikah masasından kalkıp yeşil çam misali yanıma mı gelecek” dedim. Bu orospuda safın allahı benim bu durumu istediğimi düşündü, piç  4.5 tabi garanti almadan hareket eder mi? Etmez. Bu durumda garanti verdik gibi bir şey oldu. Şimdi bu hafta içi falan bu 4.5 kapımda hem ona hem de bu 4.5la aramızı bozan orospuya bir oyun oynamak istiyorum. Nasıl intikam alırım kapıma geldiğinde.

Kesinlikle içeri girmesini istemiyorum, kapıdan birkaç cuk oturan cümle edip pışpışlamam lazım. Hadi bana yardım edin ne söylerim ne yaparım?

O damdan kendimi atsaydım


Artık bildiğiniz üzere İstanbulluyum, dolaysıyla ilkokul, orta okul, ve lise dönemlerim hep orada geçti.

İlkokul yıllarım gerçekten çok kötüydü, bunu zaten okula ilk başladığım gün, yanımda ki kızın kucağında bebeğiyle oturmasından, benimse sıranın altına sakladığım ve bir türlü masanın üstüne koyamadığım sarı saman kağıtlarından anlamam gerekirdi.  O zaman beyaz sayfalı defter mi yoktu, tabiî ki de vardı, ama nedendir bilinmez annem onları evden son dakika çıkmadan elime tutuşturuvermişti.

Birde ilkokul öğretmenleri var, mesela ben ilkokul hocamı hiç sevmezdim, gücüm yetseydi o zamanlar okulun damına bir bahaneyle çıkarır, ve onu arkasından iterek, ertesi gün gazetelere manşet olacak nitelikteki bir haber yaptırabilirdim. Ama onu da beceremedim, bunun yerine mümkün olduğu kadar o okuldan ve sınıftan uzak durmaya çalıştım, bu yüzden de hep hastaydım.

Şimdi bizim okul,  İstanbul’un high level diye tabir ettiğimiz semtlerinden birindeydi, kolej falan değildi, devlet okuluydu ama gelen öğrenciler ve hocalar olsun hep paralı pullu insanlardı, tabi ben bunu o zamanlar nasıl anlayayım ki zaten doğru düzgün okula gittiğimde yoktu.

Sınıftakilerin beni tanımalarına pek izin vermedim, çünkü hep içime kapanıktım,arkadaşım yoktu, derslere hiç çalışmazdım, notlarım hep düşüktü. O kadar kötü karneler getiriyordum ki bizim aile buna bir çözüm bulup yan sınıfın hocasından özel ders aldırdılar bana, özel ders dediğim de kadının evine gidip pasta börek yiyordum, hastaysam kocası olacak doktor bana ilaç takviyesi yapıyordu, kadın bana sınav sorularını veriyordu bende onları ezberleyip yüksek notlar alıyordum. Başka şeylerde anlatıyordu ama hiç dinlemiyordum, dinlesem de anlamıyordum, gerizekalı seviyesindeydim resmen.

Artık son zamanlarımızda yani 5. Sınıfta kimi çocuk gelir, “ Anadolu lisesi sınavını kazanırsam,babam beni yurtdışına yollayacak.” Kimisi gelir “ dershane de en çalışkan öğrenci sınıfına aldılar beni” derdi. Benim Anadolu lisesi sınavı ne kelime, kümeleri bile bilmiyordum,zannediyordum ki özel öğretmenin bana ezberlettiği sorulardan gelicek önüme.

Mesela ünlü tiyatrocu ve yazarların çocuklarına kadar bizim sınıftaydılar. Bense hep onlara anlamsız gözlerle bakardım anlamazdım o zaman. Öyle ki millet kendine sevgili bile yapmıştı, mektuplaşmalar el ele tutuşmalar. Bense hep ara bulucu rolünde aslında en iyi arkadaşının sevgilisine aşık ama bunu söyleyemeyen o yüzden de anaç tavırlar sergileyen ilkokul mağduru kızdım.

Gel gör ki, bu facebooku ilk keşfettiğim zaman hem geçmişine bağlı bir insan olarak hemde bu gerzekler bir boku becerememişlerdir hepsi çirkin ve salaktı zaten diyerek koyuldum ilkokul arkadaşlarımı aramaya, hemen hemen hepsini de buldum.

Hay bulmaz olaydım ya, o kadar lanet ediyorum ki anlatamam. Erkeklerin hepsi yakışıklı, kızların hepsi mi güzel olur. Yüzüne bakmadığım sınıfın en şişman ve çirkin kızı bile zayıflamış taş gibi hatun olmuş birde yakışıklı bir kocası var ki off off , geçenlerde bilmem ne adalarında ki balayı fotoğraflarına bakıp bakıp durdum yemin ederim intihar sebebim olcak bunlar. Ya bi tanesi de mi kötü bir üniversite okusun,bir tanesi de mi kötü bir yerde işe başlasın ya da işsiz olsun, bir tanesi de mi Türkiye de olsun ama yok anacım, sanki hepsi ilkokuldan sonra anlaşmalı olarak tası tarağı toplayıp yurtdışına göç etmişler beni burada zombilerin içinde bırakmışlar. Türkiye olanlarda var yok değil tek tük ama onlarda milli sporcu falan olmuş, gerçi burada olmayıpta Amerika’da tenisçi,voleybolcu olanı da var. Bir de hepsi kanka, birlikte fotoğraflar koymalar, yok işte Paris te bilmem ne restorantında buluşmalar,yok efendim, Sibel’in teknesinde güneşlenmeler. Kendimi yabancı filmlerdeki annesi striptizci,babası ayyaş ve annesini öldüresiye döven, ceplerindeki bütün parayı içkiye veren, evin bütün işini üstlenip bir yandan da okumaya çalışan evin 9 yaşındaki kızı gibi hissediyorum, birazdan da devletin, ailemin bana bakamadığı için yolladığı çocuk esirgemeden gelen bir kadın ve bir adam gelir tam olur.Ulan hepiniz mi böyleydiniz diye bir sürü küfür ediyorum. Kıskanıyorum evet, içimden o kızların giydiği kıyafetleri parçalamak, o yüzlerine bakmadığım yakışıklı çocukların çüklerini koparmak geliyor.

Yapabiliyor muyum? Hayır. Niye? Çünkü Türkiye de değil hiç biri,bense İstanbul'da değilim zaten, elime bir geçirsem var ya suratlarına tiner döküp, yastıkla boğabilirim hepsini.

Ay lanet ettim ya onları bulduğuma anasını satayım böyle işin, birde bana bak, hala daha mezun olamadım evde oturuyorum bir arkadaşımda maskeli nasılsın diye arayıp sormuyor,insanlar msn den yazsın diye dua edicem neredeyse. Üstelik balayı kelimesinin anlamını unutucam, sevgilim bile yok.

Heey çocuk esirgemedeki kadınla adam beni alın nolur? Hı? Heeey buradayım!!

Şekerim öl sen tamam mı?


Merhaba sevgilimdin,

İki seneden sonra sana yazmaya yeni yeni cesaret buldum,aslında birkaç gündür aklımdaydın,hep aman boşver ne gereği var diyordum,neye değdin ki bu beyaz sayfaya yazmaya değeceksin..regl dönemimde olmasa hayatta yazmam sanırım neyse sanane ki o benim  reglm, hani bu dönemleri nası ağır geçiririm bilirsin, o yüzden hep yanımda olmaya çalışırdın, elini karnıma koyar, sıcak su torbası yapıp yapıp getirirdin ,o zaman sevgilim olduğundan, şimdiyse sadece karşılığını alabileceğin bir koz olarak gördüğün benimde sonradan farkına vardığım bu durum için yapıyormuşsun..

Hatırlıyor musun? Diye cümleye başladım şuan, bu aslında çok kötü bir durum demek ki izlerini silmeye başlamışım..hatırlıyor musun bir gün derste migren krizim tutmuştu da beni almıştın okuldan eve götürüp koltuğa yatırmıştın,elini alnıma koyup sabaha kadar beklemiştin başımda..bak bu unutmadığım nadir şeylerden biri…iz bırakmışsın e kolay değil 4.5 sene hadi 5 olsun,yuvarlayalım,aslında sen buna 6 sene diyerek ısrar ediyordun,nedenini bilemedim hiçbir zaman ama o süreyi uzatmaya çalışıyordun hep.. ya bıktığından, yada sanki uzun yıllardır birlikteymişiz izlenimi vermekten hoşlanıyordun insanlara…

İnsanlara…sen o sapkın ilişkilerin öncülerindendin,hani sevgilini her şeyden kıskanan,kimsenin çevresine yaklaşmasına izin vermeyenlerden,ama aynı zamanda insanlar için bazı şeyleri göstermelik olarak yapanlardan..ikimiz olalım ikimiz deyişlerini hatırlıyorum hep,evet ikimizdik,çünkü ikimizden başka her şey,ikimizden başka herkes senin düşmanındı,köpeğim bile..herkesi uzaklaştırmayı başarmıştın benden,şimdi o uzaklara gidenleri büyüteçle arıyorum,bir kaçını yakalım henüz bir şey kaybetmiş sayılmam,zaten bilirsin son bir sene kendi ayaklarımın üstünde durmak için baya bir çabalamıştım,başardım evet, hala yalpaladığım bir türlü dengede duramadığım zamanlar oluyor,e bilirsin benim denge problemim var,çalışıp başarırım sorun değil,azimle sıçan göt duvarı delermiş..

Bak küfür ettim sevgilimdin, en kızdığın şey, ama çokta severdin,hoşuna giderdi,korkardında.. sen ne yapacağını bilmezdin ki, kendin severdin sadece, yakıştırırdın ağzıma ettiğim küfürleri, neden korkardın biliyor musun, o beni hiç tanımayıp adımı bile bildiğine emin olmadığım, beni istemediğini söyleyen annenin yanında bu küfürleri duymaktan korkardın,sen korkaktın çünkü ailene karşı bir bok becerememiş olmayı yediremezdin kendine, korkma küfür etmezdim ben, bilirsin o tür şeyleri ayırt edebilecek kadar olgundum,rezil olmazdın anlayacağın…

Teşekkür ederim sevgilimdin, senden sonra o kadar dikkatli oldum ki iki tane daha sevgilim olabildi, birini hiç sevmedim çünkü o senden sonra gelen bir kurbandı sadece, biraz parasını yedim ama karşılığını alamadı, sonra senle tekrardan barıştığımı söyleyip postayı koymuştum, bir diğeri onun yeri ayrı benim için, seviyorum onu sevgilimdin, evet siktiri bastı bana, sonra aradı başka numaralardan, ama ben ters çıkıştım biraz bir daha geri dönmedi, o nun yeri çok ayrı bende hafif acıma duygusuyla tütsülenmiş bir sevgi onunkisi…

Sevgilimdin,hata sayılmaz belki ama ben senin nişanlandığını öğrendiğim gün benden 12 yaş büyük biriyle bir şeyler yaşadım, sakın yanlış anlama hala sana aidim, kimse daha o noktaya gelemedi, yani benim hatırladığım bu..üzgünüm sarhoştum..

Sevgilimdin sana teşekkür ederim, arkadaş muhabbetlerime iyi malzeme oldun, ben seni anlattıkça hepsi sana küfür etti, nası bir orospu çocuğu olduğunu bilmeyen kalmadı artık..sayende, aşk acısı çekmiş,masum bir kızım, bu baya bir işe yaradı doğrusu..

Kusura bakmazsan eğer sana ara ara yazıcam böyle, hem her şeyden haberin olsun, hemde kendine bir ayna olsun diye…

Geçenlerde o aramızı açtığın arkadaşımı kullanarak benimle tekrardan görüşmek istediğine dair “çıksam gitsem napar” tadında birkaç bir şey söyleyip, yoklamışsın beni, hatta dünde toplantı ayağına babamla görüştün..yine o cüzi miktarda olan fikirlerin çıkıverdi ortaya, şaşırmadım, geleceğini biliyordum….sende biliyordun tekrar bana geleceğini..

Sevgilimdin, bilmediğin bir şey var,sen buna hazırlıklı değilsin biliyorum,
Hayatında yemeğin kazığı ellerimle hazırlayıp,afiyetle sana yutturucam..

Yakalanmadan yırttım..


Yaklaşık 15-20 gündür yazmıyorum sanırım,final dönemimdi bildiğiniz üzere,o zamanlar hep arkadaşlar bana geldiğinden,bende ne blog ne twitter açamıyorum onların yanında,gelecekleri zaman hemen geçmişi sil deyip,arkadaşlarımla olan hayatıma başlıyorum..
Şaka gibi ama okulum uzadı benim sanırım, annemlere bir iki çıtlattım, hayırlısı olsun diyerek aslında hiçte hayırlı olmayan bir şey söylediler..
Ooff o değilde ailenin yanında olmak ne süper bir şey ya, ooh yemek gelsin sıcak hemde sebze yemeği, ne istersin diye sorup başını ağrıtsınlar falan..geleli 3 gün oldu evden hiç çıkasım yok abi,birde bir uyuyorum ki bıraksalar tatilin sonuna kadar uyurum hiç affetmem..
Evet daha önce söylemişimdir, annemlere sadece 3 gün dayanabiliyorum diye,çok doğru,hakkatende kuş yuvadan uçunca bir daha yönünü bulamıyor, şimdi diyolar ki yok okuldan mezun ol iş bulamazsan bi kaç ay daha beklersin sonra yanımıza gelirsin..
Düşündüm de ben artık onlarla yaşayamam ki, alışmışım yalnızlığa,izmirde ooh eve geliyorum,atıyorum çantamı bi kenara,bide benim dışarıda çişimi yapamama huyum olduğundan,asansörle eve kadar zor çıkıyorum kıvrana kıvrana yukarı, dediğim gibi çantamı bir kenara atar,ayakkabılarımı bile çıkarmadan tuvalete koştururum, hele bazı günler oluyor ki çıtçıtlı badiler vardır ya onları giydiğimde en zor şey,artık ben onu asansörde falan çıkarmaya başlıyorum,kazara komşunun biri denk gelse asansörde masturbasyon yaptığımı zannedebilir..
Çiş konusunu geçtik diyelim,temizlik konusu var bi de, şimdi annem benim hafiften temizlik sapkını gibi bir şey,bense acayip dağınık bir insanım,tamam temizimdir de dağınıklığım ağır basar, şimdi izmirdeyken ohoo dağıtıyorum da dağıtıyorum, belediye gelse çöp ev diye kapatır yemin ederim, amaburda öyle bişey yok imkansız,hemen maskeli aldığını aldık yere koy diye hafif bir ses yükselmesi ile karşılaşıyorum,başka mesela bulaşık konusu, be tek yaşadığımdan bir tabak bir bardak biriktiriyorum onları 3 gün, sonra yıkıyorum, ama burada öyle biriktir sıkıyosa,annem öldürür beni..birde öğrenci evinin hafiften pis olması gerekir ki bağışıklık kazanalım dimi,hastalığa karşı birebir, öğrenci evi dediğinde havlar hafiften uçuşacak yerde,küllük dediğin dopdolu olucak sigaranın izmaritiyle söndürmek için fıldır fıldır yer arayacaksın…
Evet birde sigara konusu var tabi,hadi annem biliyor içtiğimi ama oda bıraktı gibi bir şey, babamsa elimde görse niye annenin sigarasını aldın ki diye sorar o derece inanmaz içeceğime,ama bildiğin ben 5 seneden fazladır sigara lanetini kullanıyorum, e kendi evimdeyken çok rahat iç dur kimse bir şey demiyor, burada içecek an kolluyorum resmen,  öyle bir ajanlık yapıorum ki an kolluyorum ama yine de tek başıma içmeyi beceremiyorum ilahla da annem olcak,koku falan gelirse ondan gelsin, birde ben hiç sigara içtikten sonra gidip dişlerini fırçalarlar ya onlar değilim, gerek yok öyle daha çok belli bu kız sapık her yemekten sonra dişlerini fırçalıyor diye benden daha çok şüphelenecekler..
Oof şuan kardeşim geldiğinden yazıyı noktalamak zorundayım idare ediniz,selam söyleyin çok.

Gözlerine bakıp söylemeyi çok isterdim olmayan sevgilim..


Bir sevgilime ya da kocama, canlı müzik olan bir barda yada bir cafede,sürpriz yapıp bu şarkıyı gözlerine bakarak söylemeyi hayal etmişimdir hep...

PS: Finallerim olduğundan yokum bu ara, idare ediniz buralar size emanet, resmimi de değiştirip anouk u koyucam belki uğurlu gelir...

M'nin kadınları



    Hani kendini herkesten bir ayrı görme durumu vardır ya ,çoğunluğumuzda vardır bu durum, ben aslında bu insanlardan farklıyım diye kendimizce konuştuğumuz zamanlarımız olmuştur muhtemelen, yada ben öyleyim bilemiyorum,fazla sorgularım çoğu zaman,neyim ben, kimim, uzaylı mıyım falan diye , böyle kendimi yedikçe yerim,manyaklıkta son durumlar bunlar kabulümdür.. bugün dersteyim, sınıftakilerin ne kadar mal olduklarını falan kurup duruyorum, ulan dedim maskeli sen harbi rahatsızsın kızım, nası bir sapıksın böyle düşünüp duruyorsun boş işlerle uğraşıyorsun diye, lan ben bi fark ettim ki bende az biraz çoklu kişilik bozukluğu olabilir, manyak bir insan daha var içimde, ama onun karakteri tamamen farklı benden, bak harbiden diyorum ya var öyle bir şey..

Durdum durdum düşündüm, dedim ki, kızım sen harbiden adamına göre davranıyorsun her insanın yanında farklı oluyorsun…hakkaten öyle bazı insanların yanında başka biri oluyorum şimdi onu kıyaslamak istedim kendimce..

Kalabalık grup vs. maskeli :

 Eğer sevgilim yok ve arkadaşlarımlaysam bu kalabalık ortamda ohh benden rahatı yok abicim , kız erkek hiç fark etmez küfür de ederim, millete bağırırım da her türlü piçliği yaparım, hiç kimseden de çekinmem, zaten benim bir tane yakın kız arkadaşım var diğerleri hep sap düşün böyle 2 kız 6 sap falan olduğunu hep takılırız böyle, artık sende bizdensin diyorlar zaten, bende diyorum bi çüküm yok diye onlara, azıcık olsun çekinmeden her türlü muhabbeti yapıyorum, artık alıştılar onlarda yavrularım regl günlerime kadar biliyorlar,o dönemlerde bana oldukça babacan tavırlar sergiliyorlar, hep anlayış gösteriyorlar,başka zamanlar da bir kere kız gibi olsana diyorlar,küfür etme artık yeter diyorlar, bende onlara sikerim kesin sesinizi diyorum, susuyorlar.. diyelim ki grubumuza birimizin bir arkadaşı geldi ve ben hiç tanımıyorum, yine sallamam oldukça rahatımdır, ama gelen arkadaşın açısından bakarsak durumu şöle oluyor, gözleriyle ağzı yuvarlak bir şekil almış, başka yöne bakmadan olayı anlamaya çalışıyor, yani ilk durum şok etkisi yaratıyor, muhabbeti anlamaya başlayınca bu sefer utanma evresini yaşıyor, biraz daha zaman sonra hafif gülümseme, ve sonrası artık o da bizden durumu..yani msn kısaltması olarak şöyle yapayım:

:O ----à : / ----à: ) ----à :D ----à epoıewopwoıeıyr  (asdsadsaad diye de bilinir)   


Evet bence çok güzel tanımladım…

Kız arkadaşım vs. maskeli : 

Bahsettiğim hatun kişiye, hep akıl veririm, sadece onun olması şart değil tabi, etrafımda hangi kız varsa da olacak olan durum budur, sanki hep onların annesiymişim gibi, nasihat üstüne nasihat verir dururum, bak kızım böyle yapma bu pezevenk kaçar söyleyim, yada böyle yap ki köpek olsun it gibi dolansın dursun peşinde diye, aşk doktoru misali de diyebileceğimiz tür de öğüt verir dururum.

Sevgilim vs maskeli :

Bu durumda ki benle,öncekinin alakası yok tabi ki, sevgilim olduğun da herifi kaçırmayayım diye ben bir masumum,bir mülayimim anlatamam, gayet ciddiyim, işte olgun hareketlerim var,anlayışlıyım, anaç tavırlarım, gayet ağırım,asilim, küfür etmem, düşün öyle bir kişiliğe bürünüyorum ki zannedersin beni doğduğumdan beri mürebbiyeler yetiştiriyor bir görseniz, bir de acayip güzel saf olabiliyorum abi, öyle aptal sarışın gibi davranınca bu erkek milleti pek bir bayılıyor..
İlk durumla benzer mi bilmem ama ilişkide ben, erkek o ise kız oluveriyor, ulan bu 4.5 luk vardı ya hani, benim bir yerim ağrıyor diyelim ölüyorum ama anlatamam, herifin de hemen bir yeri ağrıyıverirdi (bu nerenin egenin mi ya takılmış bana –verir) , hem de benimkinin iki katı ağrı çekerdi, zannedersin ki herifin suyu geldi doğuracak, evet ilgi istiyordu ama ben kendimi unutup onunla uğraşıyordum, düşün hastaneye götürmüşlüğüm bile vardır , öyle bir krize girerdi yada bir sorunu olurdu yine ben yardımcı olurdum benzer tarafları bunlar olabilir evet..

Ailem vs. maskeli :

Eskiden çok fazla duygusal durumlara ağırlık veren ben, yaş ilerledikçe olması gereken bir şey belki ama duygusal konulara ailemin yanında pek fazla girmez oldum, genelde ailem tarafından özlendiğim için ve de tatil zamanları onların yanında olduğumdan, biraz daha temkinli oluyorum, ve o konulara girmiyorum..hemen başka bir kişilik ortaya çıkıyor bu da sinir hastası maskeli durumu, sürekli bir çemkirme modundayım her bir boka bağırıp çağıran,sürekli laf sokan bir menopozlu maskeli de diyebiliriz buna, sağolsun bizimkiler pek ses etmezler bu duruma, alışıyorlar yavaş yavaş, bu kız niye böyle oldu diye soran babama, annem “kuş yuvadan uçtu bir kere” diye cevap veriyor, sanırım onlara sadece birkaç gün dayanabiliyorum, hakkaten de tek yaşayınca öyle bir durum oluşuyor,kimle konuşsam aynı şeyleri söylüyor çünkü.
Durum bu, başka karakterlerimde olabilir, sanırım beyzanın kadınları gibi bir şeyim ben, herkese ayrı bir maskeli olabiliyorum gariptir, arkadaşlarımla ayrı, sevgilimle ayrı, ailemle ayrı, hocalarla ayrı, sınıftakilerle ayrı vb. harbi normal olmadığımı bu yazıyı okuyunca anladım yine,sevgiler saygılar gençler..

PS: Bağlayamayaydım iyidi..



Otobüs teyzelerim,saygılar


Artık biliyorsunuz otobüsü ne kadar çok kullandığımı, o yüzden de bende otobüsteki teyzelerimiz hakkında birkaç gözlemimi paylaşmak istedim:

Teyzelerimizi böyle sıralayabiliriz:

Menopoz teyzeleri :

Bu teyzeler genellikle menopozun üst düzey yöneticileridir,her şeyden darlanıp sıkılan, sürekli bir azarlama modunda olup,sağa sola,öncelikle şoföre böğüre böğüre konuşan,şoförün bir git teyze terslemesiyle kös kös yerine oturan, bu tersleme yetmezse çekilsene oğlum diyerek başka çatacağı elemanlar arayan teyzelerdir.

Oturgaç teyzeler: 

Bunlarda sürekli oturacak yerlerde gözü olan teyzeler olup, bir yer boşaldığında otobüsün en önünden en arkasına teleport olabilen teyzelerdir, nasıl oraya geldikleri ben bile çözemedim hala.

Geç kalmış teyzeler:

Otobüse yetişebilmek için öyle bir depar atarlar ki Elvan Abeylegesse bok yemiş yemin ederim, bunların yetişemediği otobüs yoktur, isterse o otobüs newyorkta olsun koşarak yetişebilir öyle bir kabiliyete sahip, hee şöyle de bir şey var tabi, bu teyzeler bu derece koşabilme kabiliyetine sahipken otobüse bindiğinde 2 kat yaşlanır, zannedersin ki 3 dakikaya tahtalı köye bileti var.

Çanta teyzeleri:

Bunlar ise, oturan biz gariban gençleri, çantalarıyla dürtükleyip, rahatsızlık vererek yerimizi almaya çalışan teyzeler olarak bilinir,o çantaya harcadığı gücü ayakta durmaya verse iki taraf içinde en uygun durum oluşacak.

Merak teyze:

 İşte bunlar benim favori teyzelerim, canı sıkıldığı için yandaki saran teyzelerdir bunlarda, illaa bir konu açıp senin sülalene kadar sorular sorarda sorar, bunun için en iyi yöntemlerden biri kulağa müzik yöntemidir, ama müziği dinlesen bile hala daha konuşmak için çabalayanları da vardır,sıçtık teyzeleri olarakta bilinir.

Uyuma yok teyzeleri:

Bunlar uyutmak bilmezler abicim, bir gün şehirlerarası otobüsteyim, bir önceki gün finallerim daha yeni bitmiş ailemin yanına gidiyorum, nası uykum var gözlerim kapanıyor resmen,daha otobüs kalkmadan,ki zaten beni araba tutar o yüzden uyurum,ben uyumuşum,bir uyuyorum bir uyanıyorum böyle bir yolculuk işte, yanımda da teyze oturuyor, ilk bir ben anlamadım bu teyzenin neler yapabileceğini suskun puskun görünüyordu aman değilmiş meğer, dönüp dönüp bana diyorki “sen neden uyuyorsun?” kitledi bana ama sürekli soruyor bunu diyorum ki teyzecim yorgunum sınavlarım daha yeni bitti diyorum anlamıyo da anlamıyor, bu yetmedi mp3 dinlemeye başladım kurtulmak için bir yandan yine uyanıyorum,yine bir şeyler söyleyip kulağımdan çıkartmaya çalışıyor, en son gittiğim yere varınca uyandım ben, teyze bana döndü “annenle babana söyle bu kadar uyutmasınlar seni” dedi ve gitti,konuşmadım teyzeyle ya çatladı orta yerinden sıkıntıdan..

Durak teyzeleri:

Sinsi sinsi durağa gelip, oturacak bir yer bulduktan sonra, muhtemelen elinde bir kağıt,fatura vs. ilk önce “dokuz bin iki yüz numaralı otobüs geçti mi” diye soraraktan, her gelen otobüsü kendisinin ki zannetmesiyle, ayağa kalkıp kalkıp duran,” kaç geçti kaç geçti” diye her otobüs için soran, onun ki değilse de tekrar yerine oturan teyzelerimizdir.

Arkadaş teyzeleri:

Orta yaşta olup, küçük çocukları arkadaş olan teyzelerimiz olarak da belirtebileceğim gibi, bunlarda otobüste ayrı yerlere oturan, fakat bağıra bağıra muhabbetlerine devam eden teyzelerdir, “ halimeee, muallanın evleri nerde biliyon dimiii?”, çocuğuna ise “otur bak amca kızıyor” diye devam eden, amcamızı da çocuğuna kızmak zorunda bıraktıran bu teyzelerimize örnek olabilir.

Şoför teyzeleri:

Hem ön tarafa oturmaya hem de şoföre olan sonsuz sadakati ve sonsuz yandaşlığıyla hepimizi şaşırtanlardır, ne olursa olsun hep şoför haklıdır onlara göre, biriyle mi tartışıyor şoför hemen “cıkcıkcık” sesleri yükselir, hemen “ ah bu gençler,hepsi saygısız” diyerekten nefretini şoförle birlikte kusan teyzelerimizdir,onlara göre bütün gençler saygısız, bütün gençler sorumsuzdur,hep kendi torunları başarılı, hep onlar saygılıdır.

Bunlar benim aklıma gelip, gözlemleyebildiklerim, eminim daha bir sürü tür de teyzelerimiz var benimde şuan aklıma gelmeyen, aslında erkekleri de yazacaktım ama baktım ki uzayacak onu da sonraya sakladım, teyzelerimizi seviyorum, onlar olmasa bu kadar eğlenemezdim eminim..

Yemişim numarasını

   Harbi mal bu eski sevgililer, demiştim ya amsız kalınca eskilerine sarıyorlar diye, he hani geçende bahsetmiştim sardı bir gerzek diye, herife kimsin diyorum “bilme kim olduğumu , aklında nası kaldıysam öyle bil beni” diyor, merakta ediyorum kim olduğunu, bak diyorum şimdi şu kelimeyi kullandı bu kesin o, bi diyorum yok yok bu o kesin, lan pezevenk söyle işte kim olduğunu adam gibi bende küfürümü edeyim bitsin gitsin ama yook esrarengiz olcak ya aklı sıra söylemiyor da söylemiyor, ulan aklıma geldi bu numarayı tanımıyorum falan ya sevgili Turkcell’i aradım, dedim gardaş bu numara kim, hatun kişi “bu numara bilgilerinin paylaşılmasını istemiyor” gibi öttüde durdu, madem böyle bir servis yapıyorsunuz söyle kim olduğunu işte, kadına yalvarıcaktım lütfen söyleyin diye, yokta yok, şimdi  herife ısrar edipte götünü kaldırmak istemiyorum, bir mesaj attı mı 3 saat sonra cevap veriyorum ne o sevgilim var sansın aklımca tanımadığım o numarayı kıskandırıcam..

Bende delendim ne yapayım, dedim kendi kendime maskeli bak bu son mesajın söyledi söyledi, söylemedi siktiri çek bırak aynen devam et hayatına soru işareti kalmasın aklında..  

Bende attım mesajı gecenin 1.30 unda dedim ki : “o değilde aklıma takıldı bak kim olduğunu söylemeyecek misin?” anaa bi bakarım ki telefon beklemede mesaj iletilmiyor saatlerce bekledim, lanet olsun aklıma böyle bir şey takılınca uyuyamam ben,  yok uyku muyku gitti tabi, mesaj hala iletilmedi, en son sızmışım beklerken, sabah bir uyandım hemen gözümü açar açmaz daha saate bakmadan mesaja baktım aahanda gelmiş “kim olmamı isterdin bilmem ama, aklında şuan ne canlandıysa öyle kalayım, takılmasın o güzel aklına.”

Allaah tabi bana geldi gelenler, sinirimden binicem telefonun üstüne vurucam kırbacı vurucam kırbacı, bi tarafım merak ediyor bir tarafım hiç uğraşma ya maskeli odur kesin diyor, şu merak kısmından nefret ediyorum, biri giriyor aklına girmez olasıca, takıldı mı takılıyor ya gidemiyor bir türlü, ama ben kararımı verdim çekicektim resti aynen yazdığım şu “amma nazlandın karı gibi bikbikbik, söylemeyeceksen bir daha rahatsız etme beni” dedim..helal lan bana değil mi?

Ama yemedi herif rest çekince söyler sandım atlamadı mal, göt oldum bildiğin, gelen cevap “sen nasıl istersen” oldu..

Be pezevenk madem söylemeyecektin ne kafamın içinde kim bu sorularına madur bıraktın beni,uyku uyuyamadım lan meraktan.. beni öyle iyi tanıyor ki bide en kudurduğum laflardan birini söylemiş “sen nasıl istersen”, “keyfin bilir”, “sen bilirsin”  bu tür cümlelerden hakkaten nefret ediyorum ötesi yok..

Tabi ben bilicem, tabi ben ne istersem öyle olur, herhalde keyfim bilir, valla böyle ruh hastalarına ben nasıl bulaşmışım anlamadım, bunlar hala varken bir sevgilim yok diye dert yanıyorum bide, böyle am beyinliler gelecekse hiç gelmesin, sen nasıl istersenmiş, al onu kıvır sok bir tarafına..

Bır bır bır diye yediğim beynime mi yanayım, uykuma mı, ama salaklık bende işte bunlara kafa yoracağıma daha sike sürülecek değere sahip olan bir şeye kafa yorardım daha iyiydi,  bak yine sinirlendim, hadi bakalım keyfiniz bilsin bugün :P

Giren girdi bir kere sen aldırma


    Hooop ben geldim bugün,bayadır yazmıyorum ya,açıkcası özlemedim de yazmayı olur öyle bana demiştim,zaten sevgilim günlükte alışkın bu durumuma..
Yaa o değilde 2011 e girdik şaka maka, yeni yıl beklentilerim falan yok zaten,olsa da bir bok olmayacağı için bir şey beklemiyorum bu yıldan pek,beklesem beklesem,şu okulu uzatmadan mezun olabilmeyi beklerim anca, şimdi evlenmek istiyorum da dersem kesin evlenemem yine daha ortada bir bok yok.. 

Lan öyle ki bu 2010 da neler yaşadım diyemiyorum bir sikim yaşamadım çünkü,her zaman ki her insanoğlunun başına gelebilecek şeyler yaşadım..

Bol bol arkadaş kazığı yedim, doğru düzgün dediğim ama bir sikime yaramayan 1 tane sevgilim oldu oda bastı tekmeyi zaten bana, hee yani bunlar her insanın yaşadığı şeyler,sağlık sorunlarıydı vs. 

Yılbaşında planımız evde oturup,yalnızları oynayaraktan,üstümüzde pijamalarımız,kız kokusu eşliğinde televizyon izlemekti ama ani bir kararla dışarı çıkalım dedik.. 
Gecenin ayrıntılarına girmeyeceğim ama şöyle bir özet geçmek gerekirse, her yaştan abaza, karı kız kaldırmaya gelen erkekler, sarhoş kızlar, onları götürmeye çalışan erkekler, kızlara içirmeye çalışan erkekler,içen kızlar, düşüp bayılanlar,tuvalette kusanlar,yine içenler,içenler,içenler… 

Zaten acayip kalabalıktı bir bok anlamadım yılbaşı mıdır nedir, adım atıcak yer olmamakla beraber,üstüme biri kusucak diye olan korkum ve ben,sürekli olarak göt kollamaca,yok çantanı koru,aman şu herif sapık tipli yaklaşıyor falan derken bitti gitti..gerçekten hiç bir şey anlamadım,pişman oldum çıktığıma.. 

Yine de fena değildi diyerek kendimi avutuyorum,2 sene önceki yılbaşı daha mı iyiydi maskeli sanki diyorum ve onla kıyasladığım zaman içim rahatlıyor resmen..
İki sene önceki yılbaşını anlatıyorum hemen,

4.5tan 5 senelikle beraberiz o zamanlar son demlerimizi yaşıyoruz,hani ilişki tıkanır ya bir yer de,ayrılamazsın bir türlü,her iki tarafta birbirine bırakmıştır artık,ama kopamazsında..biri ayrılsa da bitse gitse durumları içindeydik..

Ben tabi her zamanki gibi onun geleceğini biliyordum bi kere de yalnız bırakmazdı beni mal,sanki kocaya kaçıcam..yılbaşılarını hep evde kutlardık biz..neden çünkü bu pezevenk kazara beni dışarıya falan çıkartırsa başkaları yavşar falan maazallah, belki ben birilerini keserim falan, parasınada kıyamazdı anca kendi sikinin keyfine harcardı,bende salağım tabi o böyle dışarı falan çıkmak istemeyince ayyy bak baş başa olmak istiyooo diye düşünürdüm,ne malım ya..

Yılbaşı günü yine geldi işte..ben yemekler yapmışım,şarap falan almışız,bu çiftlerinde baş başayken ki şarap durumu zaten ayrı konuda neyse,ışıklar loş,mumlar yanıyor,sankim ona sevgililer günü..nedense bizim özel günlerimiz o zamanlar hep böyle geçerdi mum ve şarap oldu mu hep aklıma gelir bu hayvan..

Bu öküz gibi yedi yedi..sonra açtık televizyonu..bir süre sonra konuşulcak bir şey kalmıyor böyle çiftlerde,anca dizi mizi izleyip yada yılbaşı programlarını izleyip yorum yapıyorduk kendimizce.. sanırım televizyonda bir yakışıklı yavru çıkmıştı bende çok yakışıklı falan demişimdir,böyle saçma bir muhabbetten dolayı tartıştık abi bu uzadı uzadı çine kadar gitti anasını satayım..

Anaa ben bir bakarım ki saat 11.30 bu mal koltukta bana olan tribinden dolayı uyuyo,içim içimi yiyor ama ne yapsam ne yapsam diye düşünüyorum,içim den bir seste diyorki bu piç uyumuyor abi numara,halada öyledi diye düşünüyorum çok yalan söylerdi çünkü bende anlardım burnunu kaşımasından,kaşından gözünden..

Evet saat tam 00:00 oldu ve ben kendi kendime yeni yıla girdim,oda numarasına devam ediyordu..

Ben ağladım,tv de bunu kutlayan insanları izledim daha da ağladım,çıktım pencereden baktım,yine ağlıyordum,o numarasına devam ediyordu..

Atılan havai fişekleri izliyordum,onu izleyen insanları bizim gibi olmayan çiftleri düşünüyordum ve ağlıyordum o hala daha uyuyordu…

Geldim oturdum koltuğun bi köşesine.. kendi kendime istediğim hayatın bu olmadığını,böyle bir herifle yapamayacağımı düşündüm..birşey yapmalıydım bu ona ceza olmalıydı..resmen o yeni yıl bana girmişti bana girdiyse onada girmeliydi..

Kalk dedim kalk hemen çabuk toparlan,git bu evden hemen..istemiyorum bitti dedim..hiç bir şey söylemedi sanırım sadece noluyo demiş olabilir, çok sinirlenmiştim hatırlamıyorum pek..

Oda aynen kalktı topladı pılınıpırtını siktirdi gitti…gitti ama,şimdi bu eve gidince anasına babasına ne diyecek diye düşündüm ve acıdım,anası da babasıda beni tanımamalarına rağmen nefret ederlerdi,sırf bana orospuya bak oğluşumu kapıya koymuş demesinler diye arayıp çağırdım bunu, beş yüz tane şey saydı bana,bende ona..

Sonra uyuduk…

Ben gerçekten uyudum,günlerce,haftalarca,aylarca,o ise hala daha numarasına devam ediyormuş meğer..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Back to Home Back to Top Sevgilim Günlük,. Theme ligneous by pure-essence.net. Bloggerized by Chica Blogger.