O damdan kendimi atsaydım


Artık bildiğiniz üzere İstanbulluyum, dolaysıyla ilkokul, orta okul, ve lise dönemlerim hep orada geçti.

İlkokul yıllarım gerçekten çok kötüydü, bunu zaten okula ilk başladığım gün, yanımda ki kızın kucağında bebeğiyle oturmasından, benimse sıranın altına sakladığım ve bir türlü masanın üstüne koyamadığım sarı saman kağıtlarından anlamam gerekirdi.  O zaman beyaz sayfalı defter mi yoktu, tabiî ki de vardı, ama nedendir bilinmez annem onları evden son dakika çıkmadan elime tutuşturuvermişti.

Birde ilkokul öğretmenleri var, mesela ben ilkokul hocamı hiç sevmezdim, gücüm yetseydi o zamanlar okulun damına bir bahaneyle çıkarır, ve onu arkasından iterek, ertesi gün gazetelere manşet olacak nitelikteki bir haber yaptırabilirdim. Ama onu da beceremedim, bunun yerine mümkün olduğu kadar o okuldan ve sınıftan uzak durmaya çalıştım, bu yüzden de hep hastaydım.

Şimdi bizim okul,  İstanbul’un high level diye tabir ettiğimiz semtlerinden birindeydi, kolej falan değildi, devlet okuluydu ama gelen öğrenciler ve hocalar olsun hep paralı pullu insanlardı, tabi ben bunu o zamanlar nasıl anlayayım ki zaten doğru düzgün okula gittiğimde yoktu.

Sınıftakilerin beni tanımalarına pek izin vermedim, çünkü hep içime kapanıktım,arkadaşım yoktu, derslere hiç çalışmazdım, notlarım hep düşüktü. O kadar kötü karneler getiriyordum ki bizim aile buna bir çözüm bulup yan sınıfın hocasından özel ders aldırdılar bana, özel ders dediğim de kadının evine gidip pasta börek yiyordum, hastaysam kocası olacak doktor bana ilaç takviyesi yapıyordu, kadın bana sınav sorularını veriyordu bende onları ezberleyip yüksek notlar alıyordum. Başka şeylerde anlatıyordu ama hiç dinlemiyordum, dinlesem de anlamıyordum, gerizekalı seviyesindeydim resmen.

Artık son zamanlarımızda yani 5. Sınıfta kimi çocuk gelir, “ Anadolu lisesi sınavını kazanırsam,babam beni yurtdışına yollayacak.” Kimisi gelir “ dershane de en çalışkan öğrenci sınıfına aldılar beni” derdi. Benim Anadolu lisesi sınavı ne kelime, kümeleri bile bilmiyordum,zannediyordum ki özel öğretmenin bana ezberlettiği sorulardan gelicek önüme.

Mesela ünlü tiyatrocu ve yazarların çocuklarına kadar bizim sınıftaydılar. Bense hep onlara anlamsız gözlerle bakardım anlamazdım o zaman. Öyle ki millet kendine sevgili bile yapmıştı, mektuplaşmalar el ele tutuşmalar. Bense hep ara bulucu rolünde aslında en iyi arkadaşının sevgilisine aşık ama bunu söyleyemeyen o yüzden de anaç tavırlar sergileyen ilkokul mağduru kızdım.

Gel gör ki, bu facebooku ilk keşfettiğim zaman hem geçmişine bağlı bir insan olarak hemde bu gerzekler bir boku becerememişlerdir hepsi çirkin ve salaktı zaten diyerek koyuldum ilkokul arkadaşlarımı aramaya, hemen hemen hepsini de buldum.

Hay bulmaz olaydım ya, o kadar lanet ediyorum ki anlatamam. Erkeklerin hepsi yakışıklı, kızların hepsi mi güzel olur. Yüzüne bakmadığım sınıfın en şişman ve çirkin kızı bile zayıflamış taş gibi hatun olmuş birde yakışıklı bir kocası var ki off off , geçenlerde bilmem ne adalarında ki balayı fotoğraflarına bakıp bakıp durdum yemin ederim intihar sebebim olcak bunlar. Ya bi tanesi de mi kötü bir üniversite okusun,bir tanesi de mi kötü bir yerde işe başlasın ya da işsiz olsun, bir tanesi de mi Türkiye de olsun ama yok anacım, sanki hepsi ilkokuldan sonra anlaşmalı olarak tası tarağı toplayıp yurtdışına göç etmişler beni burada zombilerin içinde bırakmışlar. Türkiye olanlarda var yok değil tek tük ama onlarda milli sporcu falan olmuş, gerçi burada olmayıpta Amerika’da tenisçi,voleybolcu olanı da var. Bir de hepsi kanka, birlikte fotoğraflar koymalar, yok işte Paris te bilmem ne restorantında buluşmalar,yok efendim, Sibel’in teknesinde güneşlenmeler. Kendimi yabancı filmlerdeki annesi striptizci,babası ayyaş ve annesini öldüresiye döven, ceplerindeki bütün parayı içkiye veren, evin bütün işini üstlenip bir yandan da okumaya çalışan evin 9 yaşındaki kızı gibi hissediyorum, birazdan da devletin, ailemin bana bakamadığı için yolladığı çocuk esirgemeden gelen bir kadın ve bir adam gelir tam olur.Ulan hepiniz mi böyleydiniz diye bir sürü küfür ediyorum. Kıskanıyorum evet, içimden o kızların giydiği kıyafetleri parçalamak, o yüzlerine bakmadığım yakışıklı çocukların çüklerini koparmak geliyor.

Yapabiliyor muyum? Hayır. Niye? Çünkü Türkiye de değil hiç biri,bense İstanbul'da değilim zaten, elime bir geçirsem var ya suratlarına tiner döküp, yastıkla boğabilirim hepsini.

Ay lanet ettim ya onları bulduğuma anasını satayım böyle işin, birde bana bak, hala daha mezun olamadım evde oturuyorum bir arkadaşımda maskeli nasılsın diye arayıp sormuyor,insanlar msn den yazsın diye dua edicem neredeyse. Üstelik balayı kelimesinin anlamını unutucam, sevgilim bile yok.

Heey çocuk esirgemedeki kadınla adam beni alın nolur? Hı? Heeey buradayım!!

1 TALIHLI HAK KAZANDI HADI BAKALIM:

ed dedi ki...
4 Mart 2011 09:28

Ohoo ben bidaha oraya gitmem dedigim okula bu sene geri döndüm.resmen aci cekiyorum.kivraniyorum.ve kimden nefret ettiysem,caktirmiyorum ama hepsinin süper hayati var.beddualarim dönüp dolasip beni buldu sanirim
bu aradaaa

bende mimin var:)

Leave a Comment

Hiç çekinme,kendi yerinmiş gibi yaz :

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Back to Home Back to Top Sevgilim Günlük,. Theme ligneous by pure-essence.net. Bloggerized by Chica Blogger.